Tefekkür; herhangi bir mesele hakkında derin düşünme, zihni yorma ve işin şuuruna varma demektir. Hayatı duygularımızla yaşıyoruz. Bu nedenle duygularımızın bilinçaltında yatan düşüncelerden ibaret olduğunu bile fark edemiyoruz. Ancak tefekkür içerisine girdiğimizde, kendimizi ve geçen zamanı sorgulamaya başladığımızda duygularımızı değiştirmek için öncelikle düşüncelerimizin değişmesinin farkına varıyoruz İşte bunları değiştirebilmek için bize yeni bir fırsat. Evet, yılın son ayı… Aralık tüm bunları düşünmemizi ve bu fırsatı görmemizi sağlıyor.
Aralık ayı takvimin usulca kapanan sayfası, bir yılın tüm hikâyesini içine saklayan sessiz bir misafir gibidir.
Kapımızı çalması bile diğer aylardan farklıdır, kimseye gösteriş yapmaz, gürültü çıkarmaz, sadece gelir ve içimize çöken o derin duyguyu uyandırır: “Bize dönerek,
‘Bir yıl daha geçti.”der usulca kulağımıza fısıldayarak.
Kimleri kazandın bu yıl? Kimleri kaybettin? Hangi hayallerini gerçekleştirdik, hangilerini erteledin? Kimlerin elinden tuttun, hangi hüzünlü kalbi onardın Hangi acıları içine gömdün, hangi mutlulukları çoğaltmayı başardın?
Bu soruların cevabı bazen kolaydır, bazen yürek yakar.
Kayıp ve kazanç yan yana durur, hüzünle umut el ele verir, çünkü Aralık, insana hem bitişi hem başlangıcı aynı anda hatırlatır.
İçimize döneriz, daha az konuşuruz, daha çok düşünürüz. Geçen bir yılın muhasebesini yaparak gelecek yıl için yeni planlar yaparız.
Bu ayın diğer aylardan farklı bir başka özelliği vardır yeni bir sayfa açarız hayatımızda bu sayfanın adı da: Umuttur. Aralık, bize şunu fısıldar: Bitti diye üzülme, her şey yeniden başlıyor.”
Yeni bir yıl, yeni kararlar, yeni mücadeleler, yeni hayaller… “Son ayın duygusu farklıdır; ağırdır ama güzeldir. Çünkü yaşadığını hissedersin, yıkılmadım ayaktayım çok şükür dersin. Bu yıl belki çok yorulduk, belki kırıldık, belki içimize attıklarımız çoğaldı.
Ama hâlâ ayakta olmamız bile başlı başına bir başarıdır. İnsan bazen en büyük zaferini sadece sabrederek kazanır.
Soğuk havalarda yüreğin sıcaklığı daha çok aranır. Bir merhaba, bir tebessüm, bir kapı zili… Küçük şeylerin büyük geldiği bir dönemdir. Belki de bu yüzden yılın en anlamlı ayı olarak görülür. Geride bıraktığımız her gün, aslında geleceğe attığımız bir adımdır. Hergelen gün ve yeni bir yıl yeni başlangıç ve umutların var olduğunu gösterir.Umut varsa gelecekte vardır.
Şimdi tefekkür zamanı.
Kalın sağlıcakla
Sait ÖZDEMİR
Eğitimci&Yazar





















Yorum Yazın
Facebook Yorum