Kadınlar günüyle ilgili bir şeyler yazmak istemiştim aslında ama durum öyle vahim ki, bir tek kadın değil herkes kaybolmaya mahkum olmuş gibi. Aklımızı başımıza toplamanın zamanı gelmiş ve geçiyor. Önce insanlığı kurtaralım diye haykırıyor kalemim. Daha sonra kadın erkek tartışmasına devam edelim diyor. İnsan beynini git gide derin bir uykuya itiyorlar. Herşeyin en kolayını sundukça insanlar düşünmeyi, beynini kullanmayı unutuyor. Hazıra ve tüketime itildikçe kendinden ödün veriyor. Hızlı edin, hızlı yaşa, tez öl gibi oldu her şey. Yıllarca beynimizi bilgi ile doldurma çabasında olan bizler şimdilerde boş kafayla akıllı sanıyoruz kendimizi. Elimizden bilgisayarı alsalar veya cep telefonu alsalar, Google babayı kaldırsalar hiç bir şey kalmayacak geriye diye korkuyorum. Beynimizin derinine işlenmeden bilgiyi tüketiyoruz çünkü. Bunu bilgi çağı diye bilinen bir çağda yaşamak çok acı. Yanlış ve boş bilgilerle doldurulan beyinler kendisi için düşünemez, kendini koruyamaz, sağlıklı kararlar veremez. Elindeki aleti, yani akıllı telefonu aldığın zaman su'dan çıkmış balığa döner. Beyinlerimiz bilgi kirliliğine maruz kaldığından bir hayli yorgunlar.
Beyni kadınlara benzetiyorum hep. Aslına bakılırsa asırlardır aç bırakılmış veya bilgisiz bırakılmış diyelim ve yanlış bilgilerle doldurulmuş kadınlarımız. Yüz yıllarca beyinleri aç ve yanlış bilgi kirliliğine maruz kalınca, kendilerini bile tanıyamadılar kadınlar. Başkasına nasıl anlatsınlar kendilerini böyle durumda. Tam kendilerini tanıyacaklardı ki, haklarını aramaya başlamışlardı, beyinleri gereksiz ve boş bilgilerin içine itildi ve aldıkları yol farkına bile varmadan çıkmaza doğru gitmeye başladı.
Televizyon, reklam dünyası ve bilgisayar derken kendi düşünmelerine engeller git gide çoğaldı. Ortalık silikon bebeklerle doldu taşıyor. Moda ve reklam dünyası giysilerimizi, arabamızı, evimizi, her şeyimizi bizim için seçiyor. Bizler de sadece izlemeye, kendimiz için düşünmemeye, her sunulana gerçek olarak bakmaya devam edersek tek tip insan olmaya mahkum olacağız.
Bir tuş uzaklığında olan bilgiler beyin ölümünü gerçekleştirdi bile bir çoğumuzda. Kendini zeki sanan insanlar kol geziyor evet, ama işin aslı çok farklı. İnsanlar zevkine ve keyfine düşkün, kolaya çok hızlı alışıyor. Kolay yaşamak hakkım deyip kendini tuhaf bir dünyaya itiyor. Dizilerdeki yaşamlara özenti içinde ve gününü yaşamaya bile unutmuşlar. Farkında olsalar bari.
Her gün biraz daha kaybettiklerinden bir haber.
Dünya kadınlar gününü düşünüyoruz ama dünya insan gününe ihtiyacımız var artık gibi. Toplum olarak insanlığı unuttuk ve bunun farkında bile değiliz.
8 mart dünya kadınlar günü tabii ki önemli. Bu tartışılmaz! Bir daha öyle şeyler yaşanmaması adına adımlar atmalıyız. Anmalıyız anmasına, ama beyinlerimize mükayet olmamız lazım. Doğru bilgi ile beslenmezse insanlar, kadın erken diye tartışacak bir şey kalmayacak. Asırlardır bilgisizlikten kendi hakkını arayamayam kadınlar vardı, şimdi ise haklarını gelişime teslim etmiş kadınlarla doldu kaldı her yer.
Sağlıklı düşünelim ve hayatımızda gereksiz olan bagajları atalım. 8 mart dünya kadınlar gününü her şeyden önce gösteriş sirk'ine çevirmeyelim. Saat, yüzük, küpe, cep telefonu hediye alınca bu gün değerlenmiyor. Tam tersine kaybolan canlar boşa dedirtiyor. Yanlışları nasıl düzeltiriz neler yapmalıyız bunu sağlamak için? Bu soruları kendimize sormalıyız. Büyük oyunların piyonları olup sadece tüketmeye odaklı olmaktan çıkmalıyız. Bunu sadece birlikte yapabiliriz.
Kadınıyla erkeğiyle kendimizi düşünmeye, sağlıklı düşünmeye zorlamalıyız.
Fast food dediğimiz besinler nasıl sizi tok tutup ama sağlıksız oldukları için faydalı olmaktan çıkıp tam tersi zaralıysa, internet üzerinde sunulan bir çok bilginin ve ürünün de faydasını geçelim, tam tersi çok zararlılar.
Zararın neresinden dönersek dönelim, karlıyız. Unutmayın...
Nerkiz Sahin
Yorum Yazın
Facebook Yorum