El alem biz
Yıllarca "el alem" kim diye anlamaya çalışanlara müjdeli bir haberimiz var. El alem dedikleri aslında bizleriz. Sana ben el olduğum gibi sen de bana alemsin. Ama insanların en büyük korkusu bildiğimiz gibi, hakkımızda birileri dedi kodu dediğimizi yapacak diye. İşin aslı biraz daha karışık aslında. En büyük el o kendi içimizdeki kişiden oluşmakta olması. El alem ne der derken aslında annelerimiz, babamız kendi fikirlerine uymayanı çocuklarına engellemek için derler. Uzaktaki el'den bahsetmezler anlayana. Kendi gönül huzuru için içindeki hislerden bahsederler.
Seni tanımayan ne yapsın hakkındaki duyduğu bilgiyi. İnsanın en yakınları konuşur insanların hakkında. En yakınların rahatsız olur davranışlarından. En yakının üzülür senin hataların ona dokunduğunda. El alem ölçeği o yüzden çok sık kullanılır anneler ve babalar tarafından. Korku duvarı örülür etrafa.
Onlar da bilir aslında tanımayanların senin hakkında yorum yapmayacağını.
Düşünün, bir kaç arkadaş toplanmış ve aralarından birileri ortak arkadaşları veya tanıdıkları birini konuşuyorar. Ama sen tanımıyorsun bahsettikleri kişiyi. Ne kadar sıkıcı bir durum değil mi? Tanımadığımız insanların hakkında bir şeyler duymak bizi rahatsız ediyor neredeyse. Sohbetler yabancılar hakkında olduğunda sıkıcı oluyor. Bu eskileri anlatan yaşlılarda da öyle oluyor mesela dinleyen gençlere. Aman ya bana ne bilmediğim kişiden derler hemen. Herkes kendi dünyasına çekilir konu bilmedikleri hakkında olunca. Bırak dedi kodu yapmayı, bana ne ondan bundan diyor insanlar. Ama tanıdığın birisi hakkında bir şey söylediğinde çok daha farklı oluyor bildiğimiz gibi. Ya savunmaya kalkanlar oluyor duyduğunu. Ya da tam tersi öfkesini gösterenler oluyor. İyi yapmış diyenler çıkıyor. Ben olsaydım diyenler oluyor. İlla ki tepki oluyor. Olumlu veya olumsuz, ama tepkisiz kalınmıyor.
Yani hal böyle olunca o "el alem" denilen kişiler bizler oluyoruz yakınlarımız için.
Bizim "el alemimiz" ise en yakınlarımız. Özgürlüğün öleceği gibi bir şey işte. Etrafta eller varsa ne kadar özgür olabilirsin? Düşün.. El ne der, kim ne der diyerek özgürlük dediğimizi yok etmeye basamak basamak ulaşıyoruz. Özgürlüğün sınırı etrafımızdaki insanların yaşam tarzına göre belirli olması da burdan kaynaklı. Oradaki yaşam tarzına uymuyorsan, ancak özgürlüğünü yaşam tarzı senin fikirlerine uyan yerde yaşarsın. Genelde de bu daha uzak yerlerde olur çoğunluk için.
Sırf bu yüzden insanlar tatile gittiklerinde daha farklı giyinirler ve davranırlar. Uzağa gittikçe tanıyamazsın bazılarını. Yakın çevresinde açılamayanlar uzaklaştıkça kendini özgür hisseder. Katledilen kilometrelere endeksli sanki özgürlük.
Kendi evinde bile çoğu kendi olamıyor. Karısının veya koçasının istediği rolü bırakmak zor. Annenin ve babanın beklentilerine uymak için ev içinde oynanan rol kapasitesi bazı film yıldızlarında yok. Tepki çekmemek için kendin olamamak çok zor tabii ki, o ayrı konu. Aynı evin içinde herkes birbirine yabancı aslında. Çocuklarına örnek teşkil ettiği için ve bulunduğu toplumun kurallarına kendi uymazsa çocuğunun da uymayacağını bildiği için ellerle bezenmiş duvarları örürler ebeveynler. Kendileri de ev ortamında bile stedikleri gibi davranamaz koydukları kurallar gereği. Çoğu cocuklar annesini ve babasını tanımaz aslında. Onların geçmişiyle ilgili bir şey bilmez çocukları. Saklarlar çünkü çocuklarından. Etkilenmelerini istemezler.
Bir yandan dünyayı serdim önüne derler diğer taraftan dünyaya açılan pencereye kilit vururlar.
Çocuklar aslında çok zekiler diğer yandan. Bilirler içten içe en yakınlarının "el alem" olduğunu. Onlarda evin dışında istediği gibi yaşarlar. Sağda solda fikirlerini beyan ederler ve savunurlar. Ama eve gelince sus pus otururlar. Evdekilerin haberi olmadığı durumda herkes gül gibi geçinir gider. Veya öyle zannederler daha doğrusu. Çünkü bir yandan içten içe kendisiyle çatışmaya başlar kişi. Kendi karekteriyle başı dertte olur. Ya içerideki sergilediği rol kendini yutar, ya da dışarıdaki oluşturduğu kişilik evdeki kişiliğini yok eder bir süre sonra.
Sırf bu yüzden artık itiraf etmeliyiz. Hepimizin huzuru için senin el benim alem olduğumu veya benim el senin alem olduğunu kabul etmeliyiz.
Nerkiz
Yorum Yazın
Facebook Yorum